Tatil Geldi, Hoşgeldi!

Tatil başlamadan önce çocuklarımızla bu süreçle neler yapabiliriz diye yazmaya niyet etmiş olsam da, kısmet bugüneymiş. Geç olsun, güç olmasın…

Sömestr tatili kısa sürüyor olsa da, çocuklar sevinirken annelerde bir hüzün ve panik hali hakim oluyor gözlemlediğim kadarıyla. “Yaşasın tatil” diyen annelerin sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Bu kesim ya çalışan anne(şartlar gereği çocukların evde olması onu zorlayacak), ya okullu kafasında bir anne(okul çok elzem, çocuk okula gitsin evde ne işi var!), ya çocuklarını başından atmaya yer arayan anne(oh onlar okulda ben evde, değmeyin keyfime derken nereden çıktı bu tatil?!), ya çocukları üç dört yaşından beri anaokulu/kreş gittiği için o düzene alışıp tatilde afallayan anne. Seçenekleri siz çoğaltabilirsiniz. Çocuğunun evde olacağına en çok sevinen kesim de gönlü ev okul ya da okulsuz eğitimde olduğu halde çocuğunu okula göndermek zorunda kalan anneler.Hayaller vs gerçekler…

Hangi kesime ait hissediyorsanız kendinizi hissedin, hepimiz çocuklarımızı seviyoruz ve onlarla birlikte olmaktan mutluluk duyuyor, şükrediyoruz. Bu süreci avantaja çevirmek, çocuklarımızla hem eğlenip hem öğrenmek için bu fırsatı değerlendirmek gerekir. Biz evde neler yapıyor bu süreci nasıl değerlendiriyoruz bir fikir olması açısından derleyelim istedik.Buyrun bakalım. (Siz de fikirlerinizi , önerilerinizi, yaptıklarınızı yorumlarda paylaşabilirsiniz)

OYUN-AKTİVİTE

Çocuğa “oyuncu anne” olmayı değil,çocuğa oyun arkadaşı olmayı doğru bulangillerdenim. Devamlı çocuğa hazır aktivite oyun sunulması konusu abartılmış durumda(bu da ikinci bir sosyal medya anneliği analizi olarak yazı şeklinde karşınıza gelecek sevgili okur). Oysa çocuğa “hadi bir oyun kur da beraber oynayalım” demek gerekir.Ve bütün gün içinde mutlaka onlarla oyun oynamak için vakit ayırmalı. Çevremdeki bazı anneler “ben çocuklarla oyun oynayamıyorum” diyor, hak veriyorum. Çocukluğunu yaşamamış ve içindeki çocuğu erkenden öldürmüş insanlar kendi  çocuklarıyla da başka çocuklarla da oyun oynayamaz, erkenden büyümüştür onlar çünkü. Fakat herkes mizacına göre kendini biraz kasarak oynamalı. Sen saklambaç ebelemece filan oynarsın, ya da sen oturduğun yerde legolarla oynar, garaj yaparsın arabalara, sen evcilik oynarsın mesela. Vardır illa ki yapabileceğin bir şeyler.

bardaktan_hayvanlar_takimiOyun kısmında pasif, aktivite kısmında aktif olunmalı. Tatil öncesi büyük ve cep yakan dükkanlar yerine küçük esnaf kırtasiyelerden bir poşet aktivite malzemesi alabilirsiniz önceden(taş çatlasa 50 tl tutar alacağınız bütün malzemeler iki hafta için. En abartılı rakam olarak söylüyorum evinizde bir makas,bant bile yoksa yani). Aktivite önerilerine ben burada yer vermeyeceğim, zira evokulumuz sitesi olarak aktivite, el işi önerilerinde bulunmak gibi bir formatımız yok. Bunun için google’a ve pek bir meşhur pinterest’e başvurabilirsiniz.(Misal ben pet bardaklardan aldım ve google’a pet bardakla aktivite yazdım, yanda gördüğünüz örnek gibi birçok şirin aktivite örnekleri çıktı.) Günlük yer veremiyorsanız da iki üç günde bir mutlaka yapılmalı ki tatil anısı olarak da yer etsin hafızalarda.

DERS ÖDEV EVOKUL İSLAMİ EĞİTİM

MEB güzel bir adım olarak tatil sürecinde çocuklara ödev verilmesini yasakladı.(Yani bu konuda talimat verdi diyelim daha naif bir ifadeyle). Bazı öğretmenlerin bu talimata uymadığı konusunda malumatlar kulağımıza gelmiş olsa da, velilerin de yapabileceği bir şey yok. Birinci sınıftan itibaren çocuğuna yarış atı muamelesi yapan “siz de çok az ödev veriyorsunuz hocam” diyen veli skalası daha geniş çünkü. Tek tük itiraz etmek isteyen veli olursanız da sivrilmiş, muhalefet etmiş oluyorsunuz. Bir de tabi işin “öğretmen bana takarsa çocuğuma da takar” korkusu var ki Allah muhafaza!

Evokul mantığındaysanız zaten okuldan ödev verilmese de çocuğu iki hafta boş bırakacak değilsiniz(!). Benim “ödev” kelimesine yüklediğim mana, çocuğa öğretmen tarafından verilen ev ödevi ile eş anlamlı değil. Bu nedenle, bizim evin 7 yaşının ödevi olduğu gibi 4,5 yaşının da ödevi vardır. Ödev kelimesi, sorumluluk bilinci aşılaması için kullandığım bir kelime. Bir program/plan yazıyoruz not defterine(bu okuma yazma bilen büyük için).Bütün gün bunu yapması konusunda esnek, istediğinden başlamak ve istediği zamanda yapmak kendine kalmış; hem böylece zaman yönetimi öğrenmiş olduğu gibi, serbestlik ona bir yapma isteği de veriyor. Neler yazıyoruz plana: Günlük mutlaka 4-5 sayfa Kuran okunacak(2 kez hatim yaptığı için hızlı okuyabiliyor olması hasebiyle 4-5 sayfa, siz bunu çocuğa göre azaltıp çoğaltabilirsiniz.)Ezberlenen sureler tekrar edilip, yenileri öğrenilecek (birer ayet şeklinde). Bize verilen ödevler az diyen veliler sayesinde edindiğimiz kaynak kitaplarımız var. Model Eğitim’in Bana da Matematik, Bana da Türkçe ismi ile. Sıradan test kitaplarından farkı içindeki etkinliklerin birçoğunun boşluk doldurma, bulmaca şeklinde eğlenceli olması. Çek kopar şeklinde olduğu için çocuk istediği konuya ve sayfaya göre koparıp yapıyor.ben-yazarim-2-sinif-oyku-tamamlama-kitabi-aziz-sivaslioglu-front-1 Hikaye tamamlama ararken kitapyurdunda Aziz Sivaslıoğlu’nun Ben Yazarım isimli 2,3,4. sınıflar için olan kitabına rastlayıp almıştım. Öykü tamamlamanın, sıradan paragraf okuyup anlama ve sorularını çözmeden daha etkili ve verimli olduğunu düşünüyorum. Zaten her şeyi test olarak sunuyorlar; çocuğun okuduğunu anlayıp anlamadığı bile belli değil, şıklara bakıp ordan buluyor. Oysa öykü tamamlama her yönden güzel: Çocuk okuduğunu anlıyor mu diye test edebiliyoruz, anlamazsa hikayeyi devam ettiremez. Gerisini kendisi tamamlarken hayal gücünü kullanıyor ve düşünme becerileri, kompozisyon yazma yeteneği kazanıyor. Bir nevi dikte de sayılabilir bakmadan yazmış olduğu için. Anne açısından da, çocuğun hikayeyi tamamlama şekline göre onun iç dünyası ve psikolojisi hakkında fikir sahibi olabildiği gibi, kelimeleri doğru yazıp yazmadığını da kontrol edebiliyor.

Okul öncesi için, Pia Yayınları’nın Bulmacalı Boyama kitabı güzel, Pia’nın başka kitapları da var inceleyebilirsiniz. Çamlıca Çocuk’un çocukların aylarına göre hazırladığı etkinlik kitapları var. Boyama olarak Bilgi Yayınları’nınkini kullanıyoruz 4 senedir, diğerleri detay ve resim açısından bizim çocuklara hitap etmiyor. neseli-okul-egitim-seti-980x550Anaokulunda set olarak kullanılan Neşeli Okul Seti var fakat bu set, 12 kitaptan oluşuyor, bütün sene kullanılabilir. Aile katılımlı etkinlikler, kes-yapıştır maskeler, etkinlikler çok güzel(zaten anaokulunda kullanıldığından anlamışsınızdır ne kadar kapsamlı olduğunu). Tek set alayım, sürekli kaynak aramayım ve her seferinde ayrı ayrı para harcamayayım derseniz tavsiye ederim.

Kitap okuma kısmını yazmama gerek yok sanırım, o tatile has bir durum değil zira.

Mutfakta Zaman Geçirelim

Daha önce de birkaç kez söylediğim için sadece başlık halinde geçeyim. Mutfakta zaman geçirmek için tatillerin bir fırsat olduğunu düşünüyorum; çünkü okul zamanı ciddi bir koşturma içinde geçiyor(özellikle öğlenci çocuklarda).Bu işin tek olumsuz tarafı, her istediklerini pişirip yiyince tatil bitene kadar yüz kiloya kadar gitmek sanırım. : (

Vee SOKAK

En önemliyi en sona sakladım ki kendisine assolist muamelesi yapalım. Sokağın, dışarının, hava almanın yerini hiçbir şey tutmaz ve bir çocuk sokakta deneyimlediğini hiçbir yerde deneyimleyemez. Açık hava ihtiyacı da su gibi, yemek gibi bir ihtiyaç. Küçücük bebek bile biraz aklı ermeye başlayınca, kapı açılır açılmaz koşuyor aradan kaçabilir miyim diye; ilk fırsatta montunu filan alıp getiriyor annesine çıkmak istediği için. Adda ilk kelimesi bile olabilir hatta. Bu yüzden sokağın yeri başka. Bazı muhitlerde park bile yok, dolaşacak alan yok ama yürümek bile iyi gelir. Havanın ne kadar soğuk olduğunun önemi yok, çünkü o montları, kazakları boşuna almıyoruz. Okul zamanı dışarıda kalmaya bu kadar fırsatları olmayabiliyor.

Aklıma gelenler şimdilik bunlar(böyle bile yeterince uzun olmuş sanırım). Herkese çocuğuyla mutlu, huzurlu vakitler geçirip, güzel anılar biriktirebileceği bir sömestr tatili dilerim..